Sayfalar

21 Haziran 2012 Perşembe

HaCkEr


HACKER’LIĞIN KISA TARİHÇESİ
           Merhabalar arkadaşlar çeşitli araştırmalarımın sonucu hacKer tarihi ve bu tarihi oluşturan değerli kişileri bu yazıda anlatmaya çalıştım.Hepinize iyi okumalar....

1969 Öncesi. Önce bir telefon şirketi vardı: Bell Telephone. Ve zamane hacker’ları. Tabii, 1878’de onlara hacker denmiyordu henüz. Telefon santrallerine operatör olarak alınmış, onun telefonunu buna, bununkini ona bağlayan şakacı birkaç genç delikanlı.
Artık telefon santrallerinde neden bayan operatörler tercih edildiğini anlıyorsunuz!
Şimdi, 1960’larda ortaya çıkan gerçek bilgisayar hacker’larına gelelim. ABD’nin dahiler çıkaran ünlü üniversitesi MIT’de (Massachusetts Institute of Technology) bilgisayarlar kullanılmaya başlandığında, bazı öğrenci ve asistanlar, bu makinelerin nasıl çalıştığını çok merak ettiler, bu yeni teknoloji hakkında ne varsa öğrenmeye çalıştılar. O günlerde bilgisayarlar, ısı kontrollü cam odalarda kilitli olan devasa makinalardı.
Bu ağır metal yığınlarını çalıştırmak binlerce dolara mal oluyordu. Programcılar bu dinozorları pek de kolay kullanamıyordu. Bu yüzden, zeki olanlar, hesaplama işlemlerini daha çabuk yapabilmek için “hack” dedikleri programlama kısayolları yarattılar. Bazen bu kısayollar orijinal programdan daha iyi tasarlanmış oluyordu.
Belki de bütün zamanların en iyi hack’lerinden biri, 1969’da, Bell laboratuarlarındaki iki çalışanın, Dennis Ritchie ve Ken Thompson’un bilgisayarların artık açık kurallarla çalıştırılması gerektiğini düşünmesiyle yaratıldı. İkili, geliştirdikleri bu yeni standart işletim sistemine UNIX ismini verdiler.
l 1970-1979. 1970’lerde siber cephe alabildiğine açıldı. Bu işle ilgilenen herkes, kablolarla bağlanmış bir dünyanın nasıl çalıştığını araştırmaya ve bulmaya çalışıyordu. 1971’de, John Draper isimli bir Vietnam gazisi, Cap’n’Crunch (mısır gevreği markası) kutusundan çıkan promosyon düdüklerin 2600 MHz tonda ses çıkarttığını fark etti. Bedava telefon görüşmesi yapmak için düdüğü telefonun alıcısına üflemek yeterliydi.
O zamanın hacker’ları, “phreaking” adı verilen bu tür yöntemlerin kimseyi incitmediğini, telefon hizmetinin sınırsız bir kaynak olduğunu ileri sürüyorlardı. Hackerlar dünyasında tek eksik sanal bir kulüp binası idi. Dünyanın en iyi hacker’ları nasıl tanışacaklardı? 1978 de, Chicago’lu iki genç, Randy Seuss ve Ward Christiansen, ilk kişisel BBS’i (Bulletin Board System - İlan Tahtası Sistemi) kurdular. BBS’ler günümüzde halen çalışıyor.
l 1980-1986. Bildiğiniz gibi IBM firması, 1981’de bağımsız işlemcisi, yazılımı, belleği ve depolama birimleri olan yeni bir bilgisayarı duyurdu. Bu modele PC (Personal Computer-Kişisel bilgisayar) adını verdiler. Bu makinelerden biriyle istediğinizi yapabilirdiniz. Gençlerin Chevrolet’lerini bırakıp PC’lere, “Commie 64” (Commodore64) ve “Trash-80”lere (TRS80-Tandy) düştükleri zamanlardı bunlar.
1983 yılında çevrilen War Games (Savaş Oyunları) adlı film, hacker’lığı farklı bir cepheden ele aldı: Bu film izleyicileri hacker’ların her bilgisayar sistemine girebileceği konusunda uyarıyordu. Ama alttan alta, hacker’ların çevresinde hep güzel kızların olduğu mesajı da alınıyordu.
Her geçen gün daha fazla kişi online dünya ile tanışıyordu. Askeri amaçlarla kurulan, sonradan üniversiteler arasında bir ağ haline gelen ARPANET, artık Internet’e dönüşüyordu; BBS’lere karşı tam bir ilgi patlaması yaşanıyordu. Milwaukee’de kendilerine The 414’s diyen bir hacker grubu, Los Alamos Laboratuarlarından Manhattan’daki Sloan-Kettering Kanser Merkezi’ne kadar değişen pek çok kurumun sistemine girdiler. Artık polisin işe karışma zamanı gelmişti!
l Büyük Hacker Savaşı. 1984’e, kendine Lex Luthor adını veren bir kişi Legion Of Doom (LOD - Kıyamet Lejyonu) adlı hacker grubunu kurdu. Adını bir çizgi filmden alan LOD, en iyi hackerlara sahip siber-çete olarak ün saldı. Ta ki grubun en parlak üyelerinden Phiber Optik isimli gencin, grubun bir diğer üyesi Erik Bloodaxe ile kavga edip kulüpten atılmasına kadar. Phiber’in arkadaşları rakip bir grup kurdular: Masters Of Deception (MOD). 1990’den itibaren, LOD ve MOD, iki yıl boyunca online savaşlar sürdürdüler, telefon hatlarını kilitlediler, telefon görüşmelerini dinlediler, birbirlerinin özel bilgisayarlarına girdiler. Sonra Federaller (FBI) olaya el attı, Phiber ve arkadaşları tutuklandı. Bu olay, bir dönemin sonunun geldiğini haber veriyordu.
l Yasaklar (1986-1994). Devlet de online olunca, eğlence bitti. Kongre, ciddi olduklarını göstermek için, 1986’da Federal Computer Fraud and Abuse Act (Federal Bilgisayar Sahtekarlığı ve Kötüye Kullanma) adı altında bir yasa çıkardı. Bu boyutta hacker’lık ağır bir suç oldu!
1988’de Robert Morris Internet worm (Internet solucan’ı) adını verdiği bir hack yöntemi ile ortaya çıktı. Net’e bağlı 6000 bilgisayarı göçerterek, yeni yasayla yargılanan ilk kişi olma şerefine erişti. Sonuç: 10.000 dolar para cezası ve çok fazla saat toplum hizmeti.
Bir süre sonra, tutuklananları saymak için parmaklar yetmemeye başladı. Aynı yıl Condor takma adıyla tanınan ünlü hacker Kevin Mitnick, Digital Equipment Company şirketinin bilgisayar ağına girdi. Yakalandı ve 1 yıl hapis cezasına mahkum oldu. Sonra adaşı Kevin Poulsen telefon hatlarına girmekle suçlandı. Kevin hemen ortadan kaybolarak adaletin uzun kolundan 17 ay boyunca saklandı.
Sundevil Operasyonu, ABD hükümetinin ülkedeki tüm hacker’ları (LOD dahil) ele geçirmek için 1990’da başlattığı bir operasyondur. Bu girişim bir işe yaramadı; ancak bir yıl sonraki Credux operasyonun MOD’ın 4 üyesinin hapisle cezalandırılmasıyla sonuçlandı. Phiber Optik federal hapishanede bir yıl geçirdi.
l 1994’den Bugüne. 1994 yazında, Rus mafyasının eline düştüğü ileri sürülen Vladimir Levin adlı bir genç, Citibank’ın bilgisayarlarına girerek müşterilerin hesaplarından, bir söylentiye göre 10 milyon dolardan fazla parayı (resmi açıklamaya göre 2.5 milyon dolar) İsrail’deki banka hesaplarına transfer etti. Levin, 95 yılında Interpol tarafından Heatrow Havaalanında tutuklandı; Citibank yaklaşık 400.000 dolar haricinde tüm parasını geri aldı. Hackerların art arda tutuklanması siber ortamda ani bir dolandırıcılık azalmasına neden oldu.
Bazı insanlar önceki hatalarından ders almadılar tabii. 1995 Şubatında Kevin Mitnick tekrar tutuklandı. Bu sefer FBI onu 20 bin kredi kartı çalmakla suçladı. Daha sonra çalınmış cep telefonu numaralarını kullanması nedeniyle dava açıldı. Davası 1999 Ocak ayında görülecek olmasına karşın, mahkeme onu kefaletle serbest bırakmama kararı aldı ve hapisteyken lehine delil toplamak için olsa bile bilgisayar kullanmasını yasakladı. Kevin Mitnick serbest kaldığında bile büyük olasılıkla göz altında tutularak bilgisayarlara erişimi engellenecek.
Mitnick’in zincirlerle götürüldüğünü devlet televizyonunda görmek, online kanunsuzlarına karşı toplumun sempatisini azalttı. Net kullanıcıları “password sniffer” gibi araçlar kullanarak özel bilgilere sızan veya “spoofing” gibi bir makineyi kandırarak hacker’a giriş izni veren araçlar kullanan hacker’lardan dehşete kapıldılar.
Bunu ister anarşinin sonu, ister serbestliğin ölümü olarak adlandırın, artık hacker’lar romantik anti-kahramanlar, sadece bir şeyler öğrenmek isteyen farklı (tuhaf) insanlar olarak kabul edilmiyorlardı. Dünya piyasasını Net üzerinden yönetme vaadiyle filizlenen online ticaret, korunmaya ihtiyaç duyuyordu. Hacker’lar birden dolandırıcı niteliği kazandılar. Gerçi bazıları Mitnick’i kahraman ilan ettiler, yargılanmadan infaz edildiğini ileri sürerek serbest bırakılması için kampanyalar başlattılar (bkz. www.2600.com); ancak Mitnick dışında hiçbir hacker bu ölçüde benimsenmedi.
Peki şimdilerde neler oluyor? Internet dünyasında yasadışı yöntemlere sıkça başvuruluyor, ancak eskisi gibi efsaneleşmiş isimler çıkmıyor.
Yine de Aldous Huxley’in bir zamanlar söylediği gibi, olaylar görmezlikten gelinmekle yok olmazlar. Bilgisayar yer altı dünyasında hep söylenen şu sözü de unutmayın: İyi bir hacker’san, ismini herkes bilir. Ama büyük bir hacker’san kimse kim olduğunu bilmez.

Hacker Terimleri

Sniffer:Bilgisayar ağlarında veri trafiğini kontrol altında bulundurun bir araçtır.Atak yapan
kişi gizlice veri akışını izler ve gerektiğinde bu paketleri handle edebilir.Bu sayede birçok
metin şifreler snifferı kullananın eline geçer.

Spam Tool:Bir kullanıcıya isteği olmadan gönderilen reklam veya diğer amaçları gerçekleş-
tirmek üzere geliştirilmiş kimden gönderildiği kullanıcı tarafından anlaşılamayan emaillar
yollayan bir program türüdür.

Spoofer:Hackerların systemlere yetkili bir kullanıcıymış gibi kendilerini göstermelerini
yarayan bir programdır.Ençok kullanılan spoofing yöntemi smurfs ataklarıdır.Kullanıcı
iplerine durmadan paketler yollayan ve cevap aldığında o ip altına giremeye yarar.Ama
internet trafiğini gönderdiği flood(aşırı veri trafiği) sayesinde yavaşlatır.

War Dialer:Eskiden sık kullanılan telefon hatlarını tarayıp açık bulduğuna bağlanabilen
bu sayede hattın takılı olduğu modeme direk bağlanabilen bir araçtır.

Port Scanner:65536 tane porta bağlanma girişiminde bulunup hedef bilgisayarın
portlarının durumlarını hackerlara bildirmeye yarayan bir araçtır.

Word List: Brute Force uygulanan bir bilgisayara karşı denenecek şifrelerin bulunduğu
bir metin dosyasıdır.

Brute Force: Yetkisiz kullanıcıların giremediği bir şifreli sisteme hackerın elindeki wordlist
aracılığı ile şifreleri deneyerek bulmaya çalışan bir password cracking yöntemidir.

Flooder: internet bağlantısını hızlı pingler atarak yavaşlatan ve DoS atağına neden bir programdır.

Hijacker: kullanıcın browserındaki homepage olarak ayarlanan bölümleri porno siteler tarzı
site linklerini veren ve bunların değiştirilmesini önleyen bir nevi trojandır.

Keylogger: kendini startup a yerleştiren ve bazen gizleyen bir programdır.Amacı ise
bilgisayarınızda klavye kullanarak yazdığınız herşeyi bilgisayarınızda gizli bir text dosyasına
kopyalayan ve sonra bu keylogger ı size bulaştıran sahibine bu text dosyasını email olarak
yollaan bir programdır.

Packerosyaları sıkıştırmayan yarayan ve headerlarını şifrelemeye yarayan böylelikle trojan
serverlarının anti-virus ve anti-trojan programlarından koruyan bir araçtır.

MailBombers:Kullanıcının email kutusuna binlerce email atabilen ve gönderenin kaynağının
tam olarak görülmemesini sağlayan bir araçtır.

Worm:Türkçe anlamı solucan olan bu programlar tıpki virusler gibidir.Programcısının hayal
gücü ile sınırlı işler yapabilirler.Bu wormu yazan adamın bulduğu bir açık sayesinde kodlağı
bir worm kendisini bu açık sayesinde ve bu açığın olduğu bütün makinelere kopyalar verileri
silebilir,şifrelerinizi sahibine yollayabilir vs.......

Hostile Script: VBS, .WSH, .JS, .HTA, .JSE, .VBE dosya uazantılarina sahip bir text dosyasıdır.
çalıştırıldığı systemde istenmeyen çeşitli sorunlara yol açabilir.

Hostile ActiveX: kullanıcıların haberi olmadan yada bilinçsizce kabul ettikleri internetten sitelerden
bilgisayara yerleşip habersizce çalıştırılabilen hostile activexler harddiski silmeden,şifrelerin çalınmasından
ve daha bir çok sorunundan sorumlu olabilirler.

Exploit:Sistem açığı olarak bilinir.Hackerlar tarafından keşfedilen bu exploitler;güvenlik konsepti
yazıf sistemlere sızmayı sağlayan bir yoldur.Bu yolu kullanabilmek için yazılan script ve master program
ları ile exploitler lamerların ve script kiddieslerin kullanımına sunulur.

Dropper: kullanıcının bilgisayarında ftp server ı açarak çeşitli trojan ve viruslerin kullanıcın haberi
olmadan bilgisayarına inmesini sağlayan bir araçtır.

RAT: Türkçesi 'uzaktan yönetim aracı' olarak bilinen programlar kötü niyetli kullanıcılar tarafından
geliştirilerek kullanıcılardan habersiz barınabilen server dosyaları ile kullanıcının bilgisayarına tam
erişim sağlar.Hacker bu tip bir bağlantı sağlayabildiyse istediği türde bir zarar verebilir(donanımsal,
veya yazılım bazında)

DoS(Denial Of Service): bir programın veya bir sistemin askıya alınması yada komple kilitlenmesini
amaçlayan bir exploittir.Tutulabilecek paket sayısından çok daha fazla paket yollayarak(flood) yada
bozuk ve beklenmeyen yönlerde yollanarak sistemin devre dışı kalmasını sağlayan bir atak türüdür.
Genelde DoS, nuke olarak bilinir.

Malware:Kullanıcı bilgisi olamadan bilgisyarda çalışan bilgisayara zarar vermek amacı güden her
programa verilen genel bir addır.

Proxy:belirli servis sağlıyıcıları yada bizzat bir kullanıcın ip sine 80,8080 gibi portlardan bağlanıp
üstümüze geçirdiğimiz kullanıcın ip sine proxy denir.

Java: webmasterların sıkça kullandıkları java appetlerini çalıştırmaya yarayan bir programdır.

Cookie:Web sayfaları tarafından bilgisayarımıza habersizce bırakılan ve bir dahaki girişimizde
sayfanın bizi tanımasını sağlayan küçük txt dosyalarıdır.

P2P software: Kazaa,İmesh tarzı programlara verilen ve kullanıcıların karşılıklı birbirlerine
bağlanarak dosya alışverişinde bulunmalarını sağlayan bir program türüdür.

Kriptografi:Genel şifreleme olarak bilinir.

Stenanografi: taşıyıcı dosyada bulunun boşluklardan faydalanarak bu kısımlara dosyaları şifreleyerek
saklama yöntemidir.taşıyıcı resim ve müzik dosyası olabilir.Taşınan dosyanın ne olacağı önemsizdir.

Lag: daha çok IRC ortamlarında duyduğumuz yavaşlama,gecikme olaylarına verilen addır.

Adware: Reklam amaçlı olan kullanıcılara istekleri olmadan sitelerı açan homepage ı değiştiren ve
bunun gibi daha birçok sinir bozucu olaylara neden olan bir programdır.

Fake Mail: Kullanıcıları yanıltmaya yönelik düzenlenen tamamen sahte bir formdur.Güvenerek
kişisel bilgilerinizi ve şifreleriniz girdiğiniz bu tip maillar tamamen sahtedir ve her yazdığınız bilgi
aynen bunun size yollyan hackerın eline geçecektir.


Ünlü Hackerlar
Richard Stallman   
Takma Adı: Yok          
Nasıl şöhret oldu ?
Eski hacker'lardan Stallman, 1971'de MIT'in yapay zeka laboratuvarında işe girdi. O sıralarda Harvard Üniversitesi'nde öğreciydi. Geliştirdiği yazılımın, kişisel haklara saldırıda kullanıldığı görüldü. Stallman, daha sonraları Free Software Foundation'u (Bedava Yazılım Vakfı) kurdu.

Bilgisayarla nasıl tanıştı ?
1969 yılında, IBM'nin New York Bilim Merkezi'nde. O zamanlar, 16 yaşındaydı.

İlginç notlar:
Stallman, 1980'lerin başında MIT ile kadrolu olarak çalışmayı bıraktı; fakat oradaki bir ofiste çalışmalarını sürdürmeye devam etti. O sıralarda GNU adında yeni bir işletim sistemi geliştirdi.


--------------------------------------------------------------------------------

Dennis Ritchie ve Ken Thompson
Takma adları:
Dmr ve Ken

 
Nasıl şöhret oldular?
Bilgisayar bilimlerinin efsanevi kalesi olan Bell Laboratuvarları'nın yaratıcı gücü Ritchie ve Thompson, UNIX'i 1969 yılında yarattı. Küçük bilgisayarlarda, genel hesaplama, kelime işlemci ve ağ kurma (general computing, word processing and networking) için kullanılan bu program, daha sonra standart bir dil haline geldi.

İlginç notlar:
Thompson'un UNIX'inden yola çıkarak yine Bell Laboratuvarları'ndan Rob Pike, Plan 9 adlı yeni nesil işletim sistemini geliştirdi. Ritchie, her ne kadar C programlama dili yazarlarından olsa da; kendisinin en sevdiği dil Alef'ti. Thompson ise bir seferinde MiG-29 ile uçmak için Moskova'ya gitmiş amatör bir pilottu.


--------------------------------------------------------------------------------

John Draper
Takma Adı:
Kaptan Crunch


Nasıl şöhret oldu ?
Kaptan Crunch, 1970'lerde bir mısır gevreği kutusundan çıkan plastik düdükle yaptığı araçla bedava telefon görüşmesi yapmayı başardı. Telefon şebekesi, düdükten çıkan 2600 Hertz'lik sesi, sinyal olarak algılıyor ve bedava telefon görüşmesi yapılabiliyordu. Kaptan Crunch, interneti değil ama bugün onun bir parçası olan telefon hatlarını ilk hack eden isim olarak tarihe geçti.

İlginç notlar:
Silikon Vadisi'nde çalışan Draper, geçtiğimiz aylarda telefon hatlarını nasıl hack ettiğini anlatmak üzere İstanbul'a geldi.


--------------------------------------------------------------------------------

Mark Abene
Takma adı:
Phiber Optik


Nasıl şöhret oldu?
Masters of Deception adlı hacker grubunun kurucularından olan Phiber Optik, binlerce gencin Amerika'nın telefon sistemini konusunda "araştırmalar" yapmasına esin kaynağı oldu. Amerikan federal mahkemesi, ibret olsun diye Abene'yi, bir yıl hapse mahkum etti. Hapishanede, büyük bir ilgiyle karşılandı. New York Magazine ise, onu "New York şehrinin en zeki 100 kişisinden biri" olarak nitelendirdi.

İlginç notlar:
New York'ta annesinin çalıştığı şirketin elektronik deposunda takılırken ilk defa Apple II, Tmex Sinclair ve Commodore 64 ile tanıştı. Kendisine ait ilk bilgisayarı ise Radio Shack TRS-80 idi.
Telefon alıcısı üzerine deneyler yapan Abene, alıcı üzerinde o kadar çok çalışma yaptı ki, aletin tellerinin bir arada durması için elektrik bandı ile sarılıp takviye edilmesi gerekti.


--------------------------------------------------------------------------------

Robert Morris
Takma adı:
rtm


Nasıl şöhret oldu ?
Babası, Amerikan Ulusal Güvenlik Bölümü'ne bağlı Bilgisayar Güvenliği Merkezi'de şef olarak çalışan Morris'in 1988 yılında kazayla internet ortamına yayılan worm'u (solucan) birçok bilgisayara bulaştı ve kullanılmaz hale getirdi. Bu kaza sayesinde, daha önceden belli bir kesim tarafından bilinen "hacker" terimi kitlelerin diline dolandı.

İlginç notlar :
Bilgisayarla evde tanıştı. Daha ilk gençlik çağında Morris'in Bell Laboratuvarları'nın bilgisayar ağında hesabı ve hacker akımına ilk katılanlardan olduğu için ayrıcalıklı kullanıcı statüsü vardı. 1990'da Legion of Doom adlı bir hacker grubu üyesi olan Erik Bloodaxe'in evine baskın düzenleyen polis, yaptığı aramalarda Morris'in internet worm'unun kaynak kodunun bir kopyasını buldu.


--------------------------------------------------------------------------------

Kevin Mitnick
Takma adı:
Condor

Nasıl şöhret oldu?
Mitnick, fotoğrafı FBI'in "En Çok Arananlar" listesinde yer alan ilk hacker olarak kayıtlara geçti ve neredeyse listeden hiç eksik olmadı. "İflah olmaz bir suçlu" olan çocuk ruhlu Mitnick "Sanal Dünya'nın Kayıp Çocuğu" olarak da tanındı. Büyük bir şirketi hack ederek milyonlarca dolara zarara uğrattığı için 5 yıl hapis cezası aldı.

İlginç notlar:
Bir bilgisayar almak için yeterli parası olmayan Mitnick, daha yeni yetme iken bir elektronik araç satan mağazalara takılır, orada sergilenen bilgisayar ve modemleri diğer bilgisayarlara bağlanmak için kullanırdı. FBI'dan üç yıllık kaçışı boyunca arkadaşları ile haberleşmek için IRC'yi kullandı. Mitnick, bir yargıcın kendisine koyduğu "bilgisayar bağımlılığı" teşhisinin tedavisi için 1 yıllığına rehabilitasyon merkezinde kaldı.


--------------------------------------------------------------------------------

Kevin Poulsen
Takma adı:
Dark Dante


Nasıl şöhret oldu ?
Poulsen, 1990 yılında Los Angeles'ta, o andan itibaren kendilerini arayan 102. kişiye Porsche marka bir araba vermeyi vaadeden bir yerel radyo istasyonun telefon hatlarını kontrolü altına aldı. Başkalarının aramasına fırsat vermeden kendisini 102. arayan kişi olarak gösteren Poulsen, emeğinin karşılığında gıcır gıcır bir Porsche 955 S2 kazandı.

İlginç notlar:
Ailesinin kendisi için aldığı TRS-80, onun ilk bilgisayarıydı. Poulsen'in telefon şirketinin treyler'ine girmek için bir takım çilingir seti vardı. Bir arkadaşı Poulsen'in telefon treyler'inin kapısındaki kilitleri açarken çekilmiş resmini, bir başka arkadaşına gösterince Poulsen yakalandı. Teşkilatın yürüttüğü gizli operasyonların adını öğrenmek için, FBI'nın sistemine girme iddiasıyla hakkında dava açıldı.


--------------------------------------------------------------------------------

Johan Helsingius
Takma adı:
Julf


Nasıl şöhret oldu ?
Penet.fi adında dünyanın en çok tutulan anonim remailer programını (gönderenin e-mail adresinin belli olmadığı bir sistem) yazdı. Fakat 1995 yılında Finlandiya'da Scientology Tarikatı'nın bu programı satın alan bir üyesinin, tarikatın sırlarını internet üzerinden yayınladığı tespit edildi. Finlandiya polisi bu olaydan dolayı ilgili kişinin kimliği açıklaması için Johan'la irtibata geçti; ama istediği cevaba ulaşamadı. Bunun ertesinde, Finlandiya mahkemesinden Johan'ın bu remailer programını kullanan kişilerin gerçek e-posta adreslerini açıklaması ile ilgili bir karar çıktı. Bu durumda Johan'ın yapabileceği tek şey kalmıştı: O da 1996'da programı kullanım dışı bıraktı.

İlginç notlar:
200 megabyte hard disk'li bir bilgisayarda, dünyanın en çok kullanılan ve en hızlı remailer programını çalıştırdı.


--------------------------------------------------------------------------------


Vladimir Levin
Takma adı:
Bilinmiyor


Nasıl şöhret oldu?
Rusya'nın St. Petersburg Üniversitesi'nden matematik diploması olan Levin, Citibank'ı internet sayesinde 10 milyon dolar dolandıran bir hacker grubunun lideri olduğu gerekçesi ile 1995 yılında Londra'da Interpol tarafından tutuklandı.

İlginç notlar:
Bilgisayarla nasıl tanıştığı bilinmiyor. St. Petersburg'da çalıştığı AO Saturn adlı şirketteki ofis bilgisayarı ile Citibank'ın sistemine girmekle suçlandı. Evinde arama yapan Rus polisi, Levin'in bilgisayarının, bilgisayar oyunlarının ve disketlerinin yanı sıra; video kamerasına, müzik hoparlörlerine ve televizyon setine de el koydu. Levin, kendisini savunmak için görevlendirilen tanınmış bir avukatın aslında FBI ajanı olduğu iddiasında bulundu.

Tim Berners-Lee

World Wide Web(WWW) in kurucusu olan Berners Lee beyaz şapkalı Hackerlara güzel bir örnektir. Oxford üniversitesi'nde okurken bir arkadaşıyla sistemleri hacklerken yakalanmış ve üniversitenin bilgisayarlarını kullanması yasaklanmıştır. Oxford'dayken lehim havyası, bir M600 işlemci ve eski bir televizyonu kullanarak ilk bilgisayarını yapmıştır. Bir nükleer araştırma kurumu olan CERN' de çalışırken araştırmacıların bilgilerini paylaşlarını ve güncellemelerini kolaylaştıracak bir hipermetin sistemi prototipi geliştirmiştir, daha sonra hipermetlerin internetle ilişkilendirilebileceğini fark etmiştir. Hipermetin fikrini TCP ve DNS fikirleriyle birleştiren Berners Lee, böylece World Wide Web(WWW) i yaratmıştır.WWW'yu yarattıktan sonra World Wide Web Konsorsiyumu'W3C) adlı standartlarını geliştirme üzerinde çalışmalar yapmaya başlamıştır.